
Çocuk gelişimi bölümü
Çocuk gelişimi bölümü
Çocuk gelişimi bölümü ÖSYM tarafından 2017 yılında TM-3 puanlama türünden tercih edilmiştir.4 yıllık eğitim süresine tabiidir.
Programın amacı
Bölümü okuyan bireylerin genel özellikleri 0-18 yaş arasındaki çocuklarla ilgili her alanda ara eleman olarak görev yapmayı ve teorik ve uygulamalı dersler eşliğinde bilgili bireyler yetiştirir.Programda genel olarak özel eğitim gereksinimi olan, korunmaya muhtaç ,hastanelerde danışmanlığa ihtiyaç duyan ve gelişim alanında uygulamalı dersler eşliğinde çocuğa,aileye ve topluma daha iyi hizmetler sunan çocuk gelişimcisi mezun edilmektedir.Programda yuva-anaokulu pratiği gibi staj programlarıylada öğrenciye deneyim kazandırılmaktadır.
Bölümden mezun olan bireylerin kazandıkları unvanlar
Çocuk gelişimi programından mezun olan bireyler ‘’Çocuk gelişimi ve eğitimcisi’’ unvanı ile adlandırılırlar.
Mesleğin gerektirdiği özellikler
-Psikolojik sağlık probleminizin olmaması gerekmektedir
-Sabırlı ve titiz çalışmak gerekmektedir
-Çocuklara ilgi duymalı onların sorunlarını çözebilmeniz gereklidir
-Çocukların duygularını anlayabilmelisiniz
-El becerinizin iyi olması gereklidir
-Takım çalışmalarında etkin rol oynamalısınız
-Gelişim psikolojisi konularına hakim olmalısınız
-Güncel konulardan haberdar olmalısınız
Çocuk gelişimi bölümünde okutulan belli başlı dersler
Programın ilk yıllarında Fizik, Kimya, Biyoloji gibi dersler okutulmaktadır.Sonraki yıllarda ise mesleki derslere ağırlık verilmektedir.
-Psikoloji,
-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları,
-Özel Eğitim,
-Aile ilişkileri,
-Eğitim Felsefesi ve Çocuk Ruh Sağlığı
Çocuk gelişimi bölümünün iş imkanları nelerdir
Bölümden mezun olan bireyler Milli eğitim bakanlığına bağlı ilköğretim okulları ile resmi ve özel kuruluşlardaki kreş ve yuva gibi okul öncesi eğitimin verilebileceği ve rehberlik edilecek yerlerde iş bulabilmektedirler.Çocuk kütüphanelerindede çalışabilirler.Okul öncesi eğitim her aile için çok önemli bir unsur olduğundan iş bulma sıkıntısı çekmeyeceklerdir.Okul öncesi eğitim programlarına olan ihtiyaç her geçen gün artmakta ve okullaşma oranındaki artışlada birliktede bu olasılık gittikçe yükelmektedir.